deneyimler
Art in İstanbul Is The New Cool
Art in İstanbul Is The New Cool
İstanbul'un hem Avrupa hem de Asya yakasının eski ve yeni kültürünün harmanıyla bütünleşen sanat akımı, Türkiye'nin kalbinde yerini bulmuştur. Modern sanatçılar ve yeni sanat akımları daha önce hiç olmadığı gibi sergilenmekte ve sunulmaktadır.
İstanbul'daki ilk modern sanat müzelerinden biri olan İstanbul Modern Sanat Müzesi, sanatseverleri ve turistleri kendine çekmektedir. İstanbul Modern Galataport'taki binası inşa edilirken, geçici olarak Beyoğlu'nda Asmalımescit'te tarihi bir bina olan Union Française'ye taşınmıştır.
Yerel sanatçıların soyut resim, portre, heykel, dijital sanat, enstalasyon ve fotoğraf koleksiyonlarının yanı sıra halka açık ve özel koleksiyonlarını görmek için beyaz duvarlı galerilerde gezinin. Ayrıca, İstanbul Modern'in geçici binası, güzel bir kütüphaneye ve dinlenebileceğiniz bir kafeye de sahiptir.
Yenilikçi bir geçici sergi programı ile saygın, modern ve çağdaş Türk sanatçıların mutlaka görülmesi gereken kalıcı eserleri de yer almaktadır. Öne çıkan özellikler arasında; Fahrelnissa Zeid'in büyük ölçekli, renkli soyut tuvallerinin yanı sıra neon renklerle çalışan sanatçı Sarkis'in eserlerinden oluşan geniş bir seçki yer almaktadır.
İstanbul'un tarihi semti Dolapdere’de bulunan Pilevneli, sanat dünyasına farklı bir bakış açısı sunmak için kapılarını 2017 yılında açtı. Murat Pilevneli tarafından kurulan galeri, İstanbul'un ve bölgenin çağdaş sanat ortamına uluslararası bir bakış açısıyla yepyeni bir ruh getirmektedir. Çağdaş sanata odaklanan Pilevneli, uygulamalarında benzersiz ve tutarlı bir dizi yerel ve uluslararası sanatçıya ev sahipliği yapmaktadır.
Ünlü mimar Emre Arolat tarafından tasarlanan geniş galeri ve sergi alanı, ''canlandırmanın'' örnek bir göstergesidir. Dolapdere bölgesindeki kültür ve sanat odaklı kentsel dönüşümün ilk örneklerinden biri olan beş katlı Pilevneli binası, Dünya Mimarlık Festivali'nin kültür kategorisinde finale kalmıştır.
Bu günlerde Pilevneli Galerisi'nde Refik Anadol'un eserleri ve veri heykelleri sergilenmektedir.
İstanbul'un nefes kesici manzaralarından birinin tadını çıkarmak için Çamlıca Tepesi'ne gitmek isteyenler, yakınlardaki İMOGA Grafik Sanatlar Müzesi'ni ziyaret ederek gezilerini zenginleştirebilirler.
Koleksiyon, 1974'ten bu yana orijinal oymabaskı, taşbaskı, serigrafi (ipek baskılama) ve linolyum (muşamba) baskı alanlarından sanatsal eserleri içerecek şekilde genişledi. 80 Türk ve yabancı sanatçının 1200'ün üzerinde eseri ile şu anda dünyanın en büyük koleksiyonlarından biridir. İMOGA Grafik Sanatlar Müzesi, sanatsal çeşitliliği ve atmosferi ile İstanbul'un, sanatın varlığı ve gelişmesi için, ne kadar önemli bir merkez olduğunu gözler önüne sermektedir.
Milli Saraylar Resim Müzesi
Dolmabahçe Sarayı'nda kurulan Millî Saraylar Resim Müzesi, saray sakinleri tarafından toplanan Türk ve uluslararası sanatçıların 553 eşsiz sanat eserinin yer aldığı toplam 11 bölümden oluşmaktadır.
Dolmabahçe Sarayı'nın Veliaht Dairesi’nin yakın zamanda renove edilmiş odalarından oluşan müze, Boğaz'ın kıyısında yer alan konumuyla oldukça etkileyici. Müze kısa sürede İstanbul'un sanat ve kültür merkezi haline gelmiş, Osmanlı dönemine ait güzel sanat eserleriyle yerli ve yabancı birçok turisti kendine çekmiştir.
Resim Müzesi iki kattan ve birkaç bölümden oluşmaktadır: Osmanlı'nın Batılılaşması, Halife Abdülmecid / İstanbul'dan Manzaralar - ve bunlar son Osmanlı veliahdı ve halifesi olan Abdülmecid Efendi'nin kütüphanesinde yer almaktadır. Yerli ve yabancı sanatçılar tarafından yapılan tüm resimler, İstanbul'a odaklanmaktadır.
Goupil Sanat Galerisi'nden alınan muhteşem eserler, İvan Konstantinoviç Ayvazovski Salonu - Etkileyici bir şekilde dekore edilmiş bu odada Rus ressam İvan Konstantinoviç Ayvazovski'nin eserleri sergilenmektedir. Saray Ressamları - Bu alanda birçok padişah tarafından beğenilen saray ressamlarının eserleri bulunmaktadır. Oryantalist Ressamlar / Doğu'nun Cazibesi - Buradaki resimler batılı sanatçıların doğuya olan bakışlarını göstermektedir. Yaver Ressamlar ve son olarak Türk Ressamları - Müzenin öne çıkan bir özelliği olup, 1870lerden 1890lara ve 1980lerden 1930lara olmak üzere iki döneme ayrılmış olmasıdır. Osman Hamdi Bey'in iki eseri de dâhil olmak üzere birkaç kuşak Türk ressamın eserleri burada sergilenmektedir.