TR
  • English
  • Türkçe
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • español, castellano
  • Français
  • العربية
  • Deutsch
  • فارسی
  • русский язык
  • українська
  • destinasyonlar

    Sultanahmet Meydanı (Hipodrom)

    Ateş Arabaları

    Dünyadaki en büyük gösteriyi izlediğinizi hayal edin. Farkında olmayabilirsiniz ama şimdi huzurlu bir park olan Hipodrom, bir zamanlar 100.000 kişiyi barındırabilecek ihtişamlı bir stadyum ve Doğu Roma savaş arabalarının yarış pistiydi.

    Güzel budanmış çimlerin arasında yer alan Hipodrom, Türkiye'nin en saygın simge yapılarından biridir. Doğu Roma'nın en parlak döneminde, ünlü bir mekân olan hipodrom; festivaller, siyasi geçit törenleri, at yarışları ve araba yarışları dâhil olmak üzere çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmıştır.

    Yüzyıllar boyunca ayakta kalmış tören meydanının köklü geçmişi, efsanevi ve uzun soluklu Doğu Roma ve Osmanlı tarihine dayanmaktadır. Buradaki Yılanlı Sütun, kıvrımlı yapısıyla birçok gizemi çözmektedir. Bununla birlikte, Hipodromun merkezi, belki de Theodosius Dikilitaşı'dır. Yıllara meydan okuyan Hipodrom, süslü bir şekilde oyulmuş bir kaide üzerinde duran ve tarihi yazıtlarla bezenmiştir. Hipodromun güneyinde, yaldızlı cephesi bugünkünün sadece bir gölgesini bırakan eski tuğla bir dikilitaş bulunmaktadır. Alman Çeşmesi’ne de ev sahipliği yapan efsanevi Hipodrom, İstanbul'un görkemini taçlandırmaktadır.

    Eski Hipodrom parkuru, günümüzde eski dikilitaşlarla kaplı geniş bir meydan olan Sultanahmet Meydanı ile kaplıdır.

    Firavunun Şerefine

    Theodosius Dikilitaşı on sekizinci hanedanının altıncı Mısır firavunu onuruna dikilmiştir. Roma yönetimi sırasında MS dördüncü yüzyılda I. Theodosius tarafından yeniden inşa edilmiştir. Pürüzsüz kırmızı granitten yapılan Dikilitaşın yüzeyi, eski Mısır karakterleriyle dekore edilmiştir. Taban ile yapının geri kalanı arasında, bu etkileyici anıtın taşınmasına yardımcı olan dört köşenin her birine yerleştirilmiş dört bronz küp yer almaktadır. Yeniden yapılanma zamanındaki oymalar, sütun kaidenin mermer yüzeyine oyulmuştur.

    Kahramanlara Hürmet

    Yılanlı Sütun, MÖ 479'da Platea Muharebesi'nde Pers İmparatorluğu'na karşı savaşan ve onları mağlup edenleri anmak için dikilmiştir. İstanbul'un en eski anıtlarından biridir. Üç yılan başının hepsi 1700 civarında kaybolurken, bulunan tek yılan başı, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde güvenli bir şekilde korunmaktadır. Sekiz metre yüksekliğindeki sütun aslında Delfi'deki Apollon Tapınağı'nın önünde duruyordu.

    Çemberlitaş

    3. yüzyılda inşa edilen Çemberlitaş (Konstantin Sütunu), 35 metre yüksekliğiyle İstanbul'un en önemli anıtlarından biridir. Çemberlitaş, Kapalıçarşı'ya tramvayla seyahat edenlerin görmesi gereken simge bir yapıdır. Çemberlitaş, Roma İmparatoru Büyük Konstantin tarafından Bizans'ın Roma İmparatorluğu'nun yeni başkenti ilanını kutlamak için yaptırılmıştır. Aslında 50 metre yüksekliğinde olan bu tarihi yapı, güçlü bir fırtına, deprem ve yangınla yok olmuştur. Geriye sadece 35 metre yüksekliğinde siyah yanık izlere sahip bir yapı kalmıştır. Yapıya bu sebeple “Yanık Sütun” adı verilmiştir.

    Dostluğun Sembolü

    Sultan Ahmet Türbesi'nin karşısındaki Alman Çeşmesi, Türkiye ile Almanya arasındaki dostluğun gerçek sembolüdür. Hipodromun girişindeki bu sekizgen kubbeli çeşme, Alman İmparatoru II. Wilhelm'den Sultan II. Abdülhamid'e ve İstanbul’a armağan edilmiş, 1901 yılında resmen açılmıştır. Neo Doğu Roma tarzında inşa edilen çeşmenin altın mozaiklerle dekore edilmiş mimarisi benzersizdir. Sütunlar arasındaki kemerler iki ülke arasındaki dostluğun sembolüdür. Çeşmenin konumu da cazibesine katkıda bulunmaktadır.