destinasyonlar
Yalılar
Yalılar
Boğaz'da birçok yalı yer almaktadır. Ahşaptan inşa edilen yalılar, tatilleri boyunca yalıları ikinci evleri olarak kullanan varlıklı kişiler arasında oldukça rağbet görürdü. Günümüzde Boğaz'da yer alan ve bölge tarihinin önemli bir parçası olan yalılar; 18, 19 ve 20. yüzyıllardan kalmıştır.
Fetih sonrası dönemden kalan yalılar, nehir kıyısı villalarını andıran bir mimariye sahiptir. Haliç, Boğaz ve Marmara Denizi kıyılarında inşa edilen yalıların bazıları küçük bir balıkçı evi büyüklüğündeyken, diğerleri görkemli konaklardır. Hatta bazı yalılar, padişahların ve imparatorluk ailesinin deniz kıyısındaki görkemli evleriydi.
Yalılar, yazlık ev anlayışının gösterişli ve süslü haliydi. Yalıların pencerelerinin büyük ve alçakta olması gerekmektedir. Bu yüzden her zaman rüzgâr alan yalılardan Boğaz'ın panoramik görüntüsünü izlemek mümkündü. Yalılardaki mobilyalar zarifçe tasarlanıyordu. Bu mobilyalar yalıda yaşayan ailenin zenginliğini ve sahip olduğu bağlantıları yansıtıyordu.
Günümüzde farklı biçimlerde ve farklı işlevler için kullanılan birçok yalı bulunmaktadır. Örneğin Esma Sultan Yalısı günümüzde düğünler, etkinlikler ve gösteriler için kullanılmaktadır. 1873'e kadar uzanan tarihiyle yalının eşsiz salonu tarihin büyüsünü yansıtmaktadır. Bu yalı zamanında Esma Sultan'a düğün hediyesi olarak verilmiş, Esma Sultan birkaç yıl boyunca burada ikamet etmiştir. Saf ihtişamı ve güzelliği ile yalının tarihini keşfetmek isteyenler burayı mutlaka ziyaret etmeli.
Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı, Boğaz kartpostallarında sıklıkla görülmektedir. Yalının solunda kalan büyük köprü, günün belli saatlerinde yalının üzerine gölge yapmaktadır. Köprü, sanki yalının önemini azaltmak için üzerinde yükseliyor gibi gözükmektedir. Yalının orijinal mimarisi ve mobilyaların çoğu günümüze kadar korunmuştur. Bu özel mülkü Salih Efendi adlı bir Osmanlı doktoru inşa etmiştir. Salih Efendi'nin tutkulu bir bahçıvan olduğu ve geniş bahçesinin her yaz çiçeklerle dolup taştığı söylenmektedir.
Ortaköy semtindeki Hatice Sultan Yalısı, yalı denmeyecek kadar güzel! 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş muhteşem bir ''saray'' olan Hatice Sultan Yalısı, Neo-Klasik mimarinin güzel bir örneğidir. Burası günümüzde bir su sporları kulübüne ev sahipliği yapmaktadır
Ürkütücü hikâyelere inanıyorsanız, bir sonraki yalı tam sizlik! Yusuf Ziya Paşa'nın yalısı 'Perili Köşk' olarak da bilinmektedir. Bu yalı 1910'lu yıllarda inşa edilmiştir. O dönemde Yusuf Ziya Paşa, tüm ekonomik koşullarını riske atarak kendisi ve eşi için Boğaz'a bu güzel yalıyı inşa etmiştir. Ancak 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle yalının inşaatı bitmemiştir. Yusuf Ziya Paşa'nın gemileri battığında, paşanın ailesi iflasın eşiğine gelmiştir.
Paşanın ailesi, maddi sıkıntılar nedeniyle Mısır'a dönmek zorunda kaldıktan sonra yalıya taşınmıştır. Aile son katta oturmaya başladıktan sonra, terkedilmiş ve yarım kalmış olan yalı ''perili ev'' olarak anılmaya başlanmıştır.
Eğer İstanbul Türkiye'nin kalbiyse, Boğaz da İstanbul'un ruhudur. Boğaziçi hem sakinleri hem de ziyaretçileri için aşina bir manzaraya sahip olsa da güzelliği sonsuza kadar nefes kesici olmaya devam edecek!